‘Perdeler ve Mertebeler’ konferansı ilgi gördü

Paylaş:

Sakarya’nın tanınmış simalarından İbrahim Selamet’in Orhangazi Kültür Merkezi’nde verdiği tasavvuf konferansı ilgi ile izlendi. “Modern insanın çıkmazlarına Sufi bir bakışla çözümler” öneren Selamet’in “Perdeler ve Mertebeler” adlı konferansı öncesi şiir ve ilahi sunumu yapıldı.

ÂLEMDEKİ VARLIK SEBEBİMİZ

İbrahim Selamet, insanın alemdeki varlık sebebi üzerine yaptığı konuşmada; ‘Ben, cinleri ve insanları yalnızca bana kulluk etsinler diye yaratırım’ ayetine işaretle; “Allah Bâkîdir. Sonradan olan ve yaratılan her şey fanidir. Sûfîler; yaratılış mertebelerine tenezzülât-ı seb’a” (yedi rûhsal iniş) ismini vermişlerdir.

Sûfilere göre varlıklar; Allah’tan zuhur etmek suretiyle derece derece ondan uzaklaşarak ve aşağıya inerek meydana gelir. Bu durum “tenezzülat” terimiyle ifade edilir. Allah Teala’ya ulaşmak isteyen bir sâlik / kul, aynı yoldan bu tenezzülâtı teker teker aşarak yukarıya doğru çıkmak zorundadır. Minallah – İlallah ile daire tamamlanır” ifadelerini kullandı.

Şems-i siyretle ziyalandıkça hikmet perdesi Gösterir yüz bin hayâl, âlemde suret perdesi
Uykudan bîdâr olup fehmeyle aklın var ise Çeşm-i insâna bu dünyâ oldu gaflet perdesi
Nakşeden nakkaşı bil, aldanma nakş-ı zâhire Kıl nazar işte kurulmuştur hakikat perdesi
Âlem-i fâniyi, bakıy sanmaz irfânı olan Eyler icrâ, fenn-ni lü’biyatı rıhlet perdesi
Mâverâ-yı hüsnü hikmet keşfolur her dem sana Bak ne suret gösterir seyreyle ibret perdesi. (Şeyh KUŞTERî)

MODERN İNSANIN ÇIKMAZLARI

Yanlış Kıyas, Sıfat Kaygısı, Maddi Sıfat Arızîdir. Geçicidir, Kurumsal Aidiyet, Muhammed Esed “Mekke’ye Giden Yol”, Beğenilme Arzusu, Kınanma Korkusu (Desinler – Demesinler), Kibirlenme, ve Dünya Hayatının Geçici Kimlikleri konu başlıklarında konuşan İbrahim Selamet, modern insanın çıkmazlarına sufi bir bakışla çözümler konusunda katılımcılara bilgiler sundu.

Selamet, “Modernitenin hilesi yaşamın doğal şeklinde ve seyrinde değil, düşünce kalıplarında ve zihin dünyamızdadır.
Daha hızlı, daha çok, daha yeni, daha lüks, daha pahalı, daha kalabalık, daha zengin, daha, daha…

Oysa ki hız; manayı öldürür. Mana hızdan kaçar.

Vakfe, vakafe, vâkıf olmak… Büyük hakikatler için ‘durmak’ gerekir.

Durun!ve bir kez olsun içinize bakın” diye konuştu.

VARLIK MERTEBELERİ VE ÖZGÜRLÜK

Özgürlük kavramı ve varlık mertebeleri konusunda konuşmasını sürdüren İbrahim Selamet, “Hiç kimse kimsenin kulu ve kölesi değildir. Biz Allah’ın kuluyuz. İnsanın gelebileceği en son ve en büyük mertebe Allah’a kul olmaktır” dedi.

“Sûfîler iki mertebede toplamıştır.

1. Şehadet alemi – Baş gözüyle görülen sufli varlıklar alemi.
2. Gayb alemi – Ancak kalp gözüyle idrak edilebilen yüce varlıklar alemi.

Sema yüce âlemin, arz ise süfli varlıkların sembolüdür. Varlıkların sebeplere bağlı yüzüne bakan akıl, ancak varlığın basit mertebelerine nüfuz edebilir. Bu alemin ilk basamağı akıl değil, kalptir.

Alemdeki her şey Celal ve Cemal Tecellisinden ibarettir. Alem kendine kendine dönmez. Alemin sahibi var…

Gelin Allah’a ve Rasulüne dönelim. Allah’a firar edelim…” ifadelerine yer veren Selamet, “Özgürlük kavramı modernitenin dayatmasıdır ve Batı insanı için Tanrı’ya başkaldırmanın adıdır.

Kalbin Allah’tan gafil olması nefsi emmarenin özgürlüğüdür, ruhun ise esaretidir…

Müslüman boynundan göklere asılmış olarak Allah’ın kulu ve kölesidir. Ve özgür değildir. Bizim için tek kurtuluş ’kul’ olmaktır. Hayatında ve ruhunda boşluk yaşayan kişi Allah’a kaçmalıdır.

O halde Allah’a firar edin!” diye konuştu.

Ey dil ey dil niye bu rütbede pür gâmsın sen
Gerçi vîrâne isen genc-i mutalsamsın sen
Secde-fermâ-yi melek zât-ı mükerremsin sen
Bildiğin gibi değil cümleden akvâmsın sen
Rûhsun nefha-i Cibril ile tev’emsin sen
Sırr-ı Hakk’sın mesel-i İsi-i Meryem’sin sen
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

Ey gönül, ey gönül neden bu kadar gamla dolusun
Yıkıksın kırık döküksün ama gizli bir hazinesin sen
Meleklerin secde etmeleri emredilen kadri yüce bir varlıksın
Bildiğin gibi değil, her varlıktan daha yücesin sen
Ruhsun, Cebrail’in üfürmesiyle ikizsin, Hakk’ın sırrısın
Meryem’in oğlu İsa gibisin sen
Kendine bir hoşça bak ki âlemin özüsün sen
Varlıkların gözbebeği olan insansın sen.
(Şeyh Galip Hz. / 1757 – 1799)

KONFERANSLAR DEVAM EDECEK

SakaryaUşşâkî Dergâhı’nın kendi mekânlarında yapılan haftalık söyleşiler bu defa Orhangazi Kültür Merkezi’ne taşındı. Bu tür konferansların devam edeceğini ifade eden Uşşâkî Dergahı yetkilileri konuyla ilgilenenleri konferanslarına beklediklerini söyledi.