Karasu’nun İncilli Mahallesi’nin en işlek caddesinde bulunan ağacın gövdesi çürüyerek ikiye ayrıldı. Yaya geçidi ve bisiklet yoluna devrilen dev dallar, şans eseri kimseye ve hiçbir araca zarar vermedi. Akıllara, “Ya hafta içi okul çıkışına denk gelseydi?” sorusu geldi.
Karasu’nun İncilli Mahallesi Hürriyet Caddesi üzerinde bulunan İnönü İlkokulu’nun karşısındaki ağacın çürüyen gövdesi ikiye ayrıldı. Cumartesi günü sabah saatlerinde meydana gelen olayda, daha önce yol çalışması sırasında bir iş makinasının çarptığı, kesilmemek için file ile sarılarak kurtarılmaya çalışan ağacın çürüyen gövdesi ikiye ayrıldı.
Dev dalların olduğu kalın gövde, hızla yola devrildi. Dallar, yaya geçidi ve bisiklet yolunun üzerine düştü. Şans eseri, o anda yaya geçidini ve bisiklet yolunun kullanan kimsenin olmaması olası bir felaketi önledi. Yola devrilen ağacı görenler, “İyi ki hafta içi okul çıkış saatinde yaşanmadı. Hem cadde işlek hem de yaya geçidi çok sayıda öğrenci tarafından kullanılıyor” demekten kendini alamadı.
Yola devrilen ağaç gövdesi, Karasu Belediyesi ekiplerince bulunduğu yerden kaldırıldı.
(Karasu Haberleri)
Karasu’daki Hürriyet Caddesi’nde bir ıhlamur ağacının yan dalının kırılması olayını değerlendiren eğitimci-yazar Kemal Koçöz, olayın sadece doğa koşullarına bağlı olmadığını vurguladı. Olayın, ağaç kesim işlemleri sırasında hasar görmüş bir dalın dayanıklılığını kaybetmesi sonucu meydana geldiğini belirten Koçöz, ağaç kesimiyle ilgili sürecin yanlış yönetildiğini, 3-4 yıl önce kesilen çevredeki çınar ağacının kesim aracının ıhlamur ağacına zarar verdiğini söyledi.
Çatlayan kısmın zamanında uygun bakım yapılmadığı için kırıldığını, çevre esnafının ağaç sevgisinin göz ardı edilmesini eleştiren Koçöz, ağaç gövdesinin kesilmesi yerine sadece üst kısımlarının budanmasını gerektiğini savunarak, bu hataların gelecek tehlikeleri önleyebileceğini ifade etti. Ihlamur ağacının gereksiz yere kesildiğini ve bu durumun üzücü olduğunu dile getiren Koçöz, ağaç severlerin taleplerinin dikkate alınmasını istedi.
Kemal KOÇÖZ olayı şöyle değerlendirdi:
Karasu merkezdeki Hürriyet Caddesi’nde yaya yolunun kenarında bulunan ıhlamur ağacının yan dalı (24 Mayıs) Cumartesi günü sabah vakti surlarında kırılıp yola düşmüştü. Üç-dört yıllık bir süre esnasında nice yağmurlara ve fırtınalara direnen bu yan dal, Cumartesi günü sabah vakti surlarında sabah rüzgarıyla kırılıp uzantı dallarının yere değmesiyle yaya yolunu, dibindeki bisiklet yolunu ve biraz da araç yolunu kapatmıştı. Olay esnasında ağaca yakın çevrede kimsenin olmaması, bir kazaya sebebiyet vermemesi sevindiriciydi.
Kırılan dalla ilgili olay yerine gelen belediye ağaç işleri ekibi, kırılan bu dalla ilgili kenara çekme ve kesimi işlemi ardından ağacın gövdesinin kesimine yöneldiklerinde kesim alanında olan kimi çevre esnafı bu ıhlamur ağacının gövdesinin kalmasını ısrarla talep etmişler, üst tarafın tıraşlanmasının yeterliliğini önermişlerdi. Fakat bu çevre esnafının ağaç sevgisini yansıtan o uzunca ısrarlı talepleri kabul görmemiş, sağlam olan gövdenin çürük olduğu ileri sürülerek gövdenin kesimine başlanılmış..
Tatil sabahı yola düşen ıhlamur yan dalının dayanıksızlığı kendiliğinden oluşmadı, gelişip ağırlaşmasına vesile olan sık yan dal uzantılarının ve sıkça yapraklarının ağırlık oluşturması asıl etken değildi. Okul yolu olan bu caddede vaktiyle heybetli oluşuyla ilgi çeken, yüksekliğiyle kimilerini ürküten çok kalın gövdeli o çınar ağacının (3-4 yıl öncesi) kesilmesinde kullanılan Ağaç İşleri ve Çevre Düzenlemesi işlemlerine dair bir aracın kesim sepetinin çarpmasıyla gövdesinden çatladıydı ıhlamur ağacının yola düşen bu yan dal bölümü.
Üç dört yıl öncesi günlerde o heybetli çınar ağacının kesiminin bitiminden sonra bir eleman elinde kesim motoruyla kesim sepetinin içindeydi. Kesim sepeti ıhlamur ağacının orta dalları hizasına getirildiyse de istenilen yaklaşma oluşmadığından herhalde denenen ikinci bir yaklaşma oluşumu da beğenilmemiş olsa gerek kesim sepetine hafif bir yön ve araca hafif bir hız verdirilerek oluşan üçüncü yaklaştırmada dallara önceki iki yaklaşıma nazaran biraz daha hızlı bir yaklaşım oldu. Bu yaklaştırma esnasında batı cephesindeki orta dallara darbeli bir çarpma oluşunca (çok sonrası kırılıp yola düşmüş olan) bu dal bölümü gövdesinden çatırdayarak gövdede hafif bir ayrışma meydana gelmişti.
O kesim aracı hiçbir kesim yapılmadan geriye çekilip kesim sepeti yere indirildi. (Ihlamur ağacına yönelik kesim elemanlı bu üç kez yaklaşıma bir anlam verememiştim hiçbir dal budaması olmadığından!) Oysa Ihlamur ağacının çatlayan bölümü o çatlamanın ardından birkaç gün sonra çamurla sıvanıp keten fileyle sarılmıştıysa da ve bu işlem sonucu çatlayan bölümde bir kaynaşma olduğu (resimde) görülmekteyse de zamanla ağırlık ve baskı teşkil edebilecek uzantı dal kısımları o vakitlerde kesilmeliydi. Böylelikle (24 Mayıs) Cumartesi günü sabahı oluşan dal kırılması olayı oluşmazdı ve hatta hafta içinde oluşabilecek olası bir riske maruz kalınamazdı.
Dayanıksızlığıyla gövdesinden kırılan bu dalın kırılması kendiliğinden oluşmadı, 3- 4 yıl öncesi çınar ağacının kesimini yapan Çevre ve Ağaç Bakımı ekibine ait ağaç kesimi aracının kesim sepetinin çarpmasıyla oluşmuştu. Çatlayan dalın bir bölümü veya denge sağlamasının temini için bazı dal uzantılarının da kesilmesi gerekliydi. Dev gövdeli çınar ağacının kesim ekibine, (malzemeleri yanlarındayken) ıhlamur ağacının fazlalık dallarının kesilip alınmasını söyledimse de, sık dallarının seyreltilmesini ısrarla talep ettimse de meramımı anlatamadım! Söylemim umursanmadı, talebim dikkate alınmadı..
Ihlamur ağacının gövdesi yerinde kalmalıydı, sadece üstten tıraşlanmalıydı, dipten kesimi asla yapılmamalıydı. Çürümüş denilen gövdenin sağlamlılığı ilçe basınında çıkan resimlerde de görülmekte. Bu Ihlamur ağacı keşke kesilmeseydi. Çevre esnafının ağaç sever duygulu talepleri keşke dikkate alınsaydı.
Kemal KOÇÖZ (E.Eğitimci)
ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği)
Karasu Şubesi Kurucu eski Başkanı


