‘Andımız andımızdır’

Paylaş:

“Söz vermek, yemin etmek, bir görevin gereklerini yerine getirmeye bir topluluğun huzurunda ifade etmek” anlamlarına gelen ve ANT tabiriyle 80 yıldır ilkokullarımızda okunan ANDIMIZ yani Öğrenci Andı, Cumhuriyet ile birlikte yeşeren Türk Millî Eğitimi’nin önemli sembolleri haline gelmişti..

Önceki yılların Müzik derslerinde kimi zaman coşkuyla okunan, okutulan “Adımız Andımızdır” marşının içeriği unutulmuş muydu? Millî Eğitim Bakanlığı yetkilerince 2013 Ekim’inde kaldırılan “Öğrenci Andı”nı kaldıranlar öğrencilik yıllarında “Öğrenci Andı”nı içtenlikle okumamışlar mıydıÖĞRENCİ ANDI, Okulun açılış günlerinde haftada bir gün dahi olsun okunamaz mıydı? Bu güzel ANDIMIZ’ın, Okulun açık olduğu her hafta başı okunması bile muhtevası yönünden olumluluk arzetmekteydi..

Gerçi 2018 yılında Danıştay 8. Daire kararıyla Öğrenci Andı’nın yeniden okunması gündeme geldiyse de Bakanlık yetkililerince bir üst mahkemeye iptal itirazında bulununca Andımız yeniden yürürlükten kaldırılmış oldu.. 

Hürriyetimizin ve Cumhuriyetimizin teminatı Türk Gençliğinin Atatürk Yolundan sapmasını, şanlı şehitlerimizin ve gazilerimizin bu kutsal emaneti bu güzel vatanımızın eski mütareke yıllarına yeniden dönüşümünü, Yugoslavya misali bölünüp parçalanışını öteden beridir özleyen ve isteyen o işgalci haçlı emperyalizmin sinsi şer Sevr senaryolarının, entrikalarının devam ededurduğu bir ortamda Ülke sevdasının, vatan-bayrak-bağımsızlık kavramlarının pekiştirilmesinin  ulviyeti büyük bir önemlilik arz etmektedir..

Daha dün bu güzel ülkemizin işgale ve paylaşıma maruz kaldığının unutturulmaması gerektiği bir ortamda Bayrağımızla ve İstiklâl Marşı’mızla özdeşleşen “Öğrenci Andı”mızın, iyi irdelemeden, sivil kurum ve kuruluşlara danışılıp geniş bir görüş alınmadan yürürlükten kaldırılmasına neden gerek duyuldu?! Cumhuriyetimizin eğitim yeniliğiyle özdeşleşen Öğrenci Andı’nın okullarda okutulmasına son veriliş neyin nesidir?! 1923’ün kazanımlarının önemin bilinmesi, millî şuurun pekiştirilmesi savıyla o dönemdeki Cumhuriyetçilerin de katkısıyla 1933’te yürürlüğe giren “Öğrenci Andı”, 80 yıl uygulanışının ardından 2013’te yürürlükten kaldırıldı.. 1923’te kurulan Cumhuriyetimizin daha ileriye götürüleceği söylenen 2023 söylemleriyle 1923’ün kazanımlarına ilaveten 2023’te ne gibi güzellikler gelişecek ya da Cumhuriyet kazanımlarının köhnemiş sanılan veya benimsenemeyen neyi neleri değişecek bu gidişle?!

Öğrencilik yıllarında tıbbiye okulundan ayrılıp o yıllarda Çanakkale Savaşı’na ramak kala bir tarafta Balkanlar’da, diğer bir tarafta Kafkasya yöresinde oluşan düşman saldırılarına, işgalci o haçlı emperyalizmin çetelerine ve paralı askerlerine karşı bu güzel vatanın korunması için ölümü göze alarak cephelere giden genç, yaşlı yurtsever yiğitlerin sağlık yardımlarına gittiyse de o cephelerin yorgunluğunda ve karakışta hastalanınca İstanbul’a geri dönmek zorunda kalıp hem okulunu tamamlama hem de ülkenin durumuyla ilgili yazılarıyla ve çalışmalarıyla vatana hizmet etme fırsatı bulan; üstlendiği İstiklâl Mahkemeleri Savcılığı görevindeyken de aldığı kararlarla Cumhuriyet karşıtlarının hedefi haline gelmesine rağmen emperyalizmin hizmetkârlığına, Amerikan mandacılığına, İngiliz dayatmacılığına, her türlü gericiliğe ve bölücülüğe karşı durmayı ulusal onur sayan Dr. Reşit Galip tarafından yazılan millî şuur, millî coşku içerikli Andımız nasıl unutulur, nasıl unutturulur?!

Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğiyle başlatılan o ulvi Millî Mücadele ile kazanılan Büyük Zafer’den sonra kurulan Yeni Cumhuriyetin Eğitim Bakanlığı’na kadar yükselip o savaş yıllarının karanlık günlerinin aydınlanması için; kulluktan kölelikten bireyliğe, ümmetten millet olmaya yöneliş için; geri kalmışlığın, sefaletin ve cehaletin giderilmesi için eğitim çalışmalarında bulunup ilkokulların ve okullaşmanın yurt sathında yayılmasına çalışan, eski yazı nedeniyle köhneleşen okur yazar oranının artışına ve cehaletten kurtuluşa yol yordam belirleyen, çağdaş uygarlığa ulaşmak için uğraş veren, vaktiyle Çanakkale ve İstiklâl Savaşı’na da katılmış bulunan o zamanın Millî Eğitim Bakanlarından Dr. Reşit Galip’in yazdığı “ANDIMIZ”, Türklük duygusunu, doğruluğun ve çalışkanlığın gereğini, Atatürk ve vatan sevgisinin önemini belirten ve pekiştiren bir millî şuuru yansıtır.

Vaktiyle Balkan Savaşı’nda, Birinci Dünya Savaşı’nda görev almış, İstiklâl Harbi’ne de katılmış bulunan Dr. Reşit Galip, Millî Eğitim Bakanlığı görevine geldiğinde, Bakan oluşunun ilk 23 Nisan Bayramı sabahında ilk bayramlaşmayı evde kızlarıyla yapmış olduğunu belirtirken, bu ulvi günle ilgili onlara bilgi verdiğini bu güzel güne erincin mutluluğunu çocuklarıyla paylaştığını söylemişti..  (Çünkü Çocuk   Bayramı olarak bilinen 23 Nisan, 1921’de “23 Nisan Millî Bayram”, 1922’de “Hakimiyet-i Millîye Bayramı” şeklinde kutlanırken 23 Nisan 1927’de Çocukların da Bayrama katılımı sağlanmasın ardından 1935’te “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” şeklinde  kutlanmaya başlandı ve Ulusal egemenliğimize dair azim ve gayretleri, Millî Mücedele ile yeniden edinilen hürriyetin ve kurulan Cumhuriyetin önemini ve de gereği sorumlulukları da anlatmaktaydı..)

Vatanın, hürriyetin ve Cumhuriyet’in önemliliğine, dünün işgalcisi o saldırgan düşmanların bu güzel yurdumuza yönelik oluşturdukları işgalden ve o nice mezalimlerinden kurtuluş ve yeniden hürriyete kavuşuş için kelle koltukta korkmadan yılmadan insanımıza öncülük eden ulusal büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü iyi anlamanın ve öğütlerini iyi kavramanın gerektiğini, önderliğiyle kurtuluşu için mücadele verilen ve yeniden hürriyetine kavuşturulan, onca uğraşlarla acılar ve yokluklar içinde işgalden kurtarılıp yeniden onurla ve gururla kurulan ecdat yadigarı bu güzel yurdumuzun iyi korunması için vazifelerin bulunduğuna, sebat ve azimle çok çalışılması gerektiğinin önemine dair yazdığı yazılarından ve Çocuklarına verdiğini sandığım o güzel öğütlerinden de esinlenerek olsa gerek  yazmış bulunduğu, millî sorumluluk ve ulusal görevlerden bahsedilip Türklük coşkusunu ve şuurunu ifade eden ve de “Ne mutlu Türk’üm diyene!” diye bir coşku sözüyle sona eren bu güzel ANDIMIZ,  23 Nisan 1933’te Çankaya Köşkü’nde yüce Atatürk’e okunmuştu.. 

Ecdat yadigarı bu kutsal vatan toprağında kimi yetkililerin gaflet ve dalaletleri yüzünden yaşanan Birinci Dünya Savaşı’nın ardından tekrar oluşan aymazlıklar yüzünden maruz kalınan Düşman işgalinden ve mezalimlerinden kurtuluşumuzun öncüsü, hürriyetimizin teminatı bu güzel Cumhuriyet’imizin kurucusu Ulusal Büyük Önerimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, toplumu millet yapma, iyi insan ve şuurlu yurttaş yetiştirmek için yararlı olabilir diye de düşünmüş olacak ki, Andımız’ı çok beğenmişti..  İlkokullarımızda okunmasına değer görülen bu güzel Andımız şiiri, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 10 Mayıs 1933 tarihli onayı ile yürürlüğe girmiş ve bu tarihten itibaren İlkokullarımızda okunmaya başlanılmıştı.

1933 yılından itibaren ilkokullarda okutulan ve daha sonraları eklemeler yapılan 80 yıl öncesinin ilk söylenen Öğrenci Andı:

Türk’üm, doğruyum, çalışkanım.

Yasam; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir.

Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.

Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.  (budun: millet, ulus)    

1977 yılında  yeniden düzenlenen Öğrenci Andı:

             Türk’üm, doğruyum, çalışkanım.

             Yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

             Ülküm yükselmek, ileri gitmektir.

             Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

             Ey bu günümüzü sağlayan Ulu Atatürk:

             Açtığın yolda, kurduğun ülküde,

             gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime   

             ant içerim.

             Ne mutlu Türk’üm diyene.

80 yıl öncesi (1933) ilkokullarımızda okutulan ve İlköğretim Okullarımızda okunmasına devam ettirilmesinde yararlılıklar bulunan Andımız 2013-2014 Ders yılı başında duraksamaya uğradı.. 1997 yılında başlayan Temel Eğitim sistemi, 2010 Eğitim Şûrasında bir yıl okul öncesi olmak üzere  4+4+4 şeklinde düzenlemesi kararının oluşmasının ardından değişikliğe uğradı, 2012-2013 Ders Yılında 4+4+4 sistemine geçildi.. 8 yıllık Kesintisiz Zorunlu Temel Eğitim lağvedilip çocukları 4+4+4 sistemiyle farklı kulvarlara yönlendirebilmeye ortam sağlayan yeni eğitim sisteminin ardından “Daha neler değişecek!” beklentisi esnasında değişime sunulacak kıyafet serbestliğiyle çelişmesin diyedir(!) veya günün siyasi koşullarıyla çelişmesin(!) diyedir herhalde öğrenci andının kaldırılmasına ihtiyaç duyulmuş olacak ki, ilkokullarda, ilköğretim okullarında okutulan “Öğrenci Andı” 08.10.2013 tarihinde resmen kaldırıldı.. Böylece, Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde değişiklik yapılarak “öğrenci andı” başlıklı 12. Madde yürürlükten kaldırıldı..  (Her ne hikmetse Andımız’ın kaldırıldığı dünyaya duyurulmuştu hem de 8 dilde.! Oysa Avrupa’da Ant örneği yoksa da ABD, Filipinler, Hindistan, Meksika, Singapur, Vietnam gibi Dünyanın farklı ülkelerinde ülkelerine, bayraklarına ve ülkülerine bağlılıklarını belirttikleri kendilerine özgü Ant biçimleri mevcut..)

2013-2014 Ders Yılı başında, bu dönemin Milli Eğitim Bakanı Naci Avcı’nın, okulların yeni ders yılı açılışlarının yapıldığı 2013 eylülünde, çocuklara, Atatürk’ün ve Cumhuriyetimizin karşıtı söylenen Gulbeddin Hikmetyar’ın savaş-silah-cihat-mücahitlik ile ilgili şiirlerinin yer aldığı kitapçık dağıtması yarınlar için düşündürücü değil miydi? Bu kitapçıkta doğruluktan, çalışkanlıktan, insanlığın kanını-emeğini sömüren emperyalizme karşı duruştan, sevgiden, barıştan, uygarlığa yönelik uygarca yarıştan bahsedilip bahsedilmediği herkesçe bilinmiyor sanırım! Oysa AND, Atatürkçü Nesiller Dayanışmasıdır.. AND, Vatan-Bayrak-Bağımsızlık sevdasıdır.. Çünkü AND; Vatan çalışmasında dosdoğru oluştur ve dünün işgalcisi ve şer Sevr BOP paylaşımı peşindeki o haçlı emperyalizme karşı daima onurlu karşı duruştur…

En son değişim şekliyle 07 Ekim 2013’e dek İlkokullarda ve 1997’de geçişine başlanılan İlköğretim Okullarımızda öğrencilerce (Pazartesi günleri Bayrak Töreninden sonra ve her ders günlerinde) derslerine başlamadan önce sıradayken okunan ve 80 yıllık mazisi bulunup 2013’ün 8 Ekim’inde Yürürlükten kaldırılan Öğrenci Andı maddesi şöyleydi: 

Madde 12: “İlkokulda öğrenciler dersler başlamadan önce öğretmenlerin gözetiminde topluca aşağıdaki Öğrenci Andı”nı söyler.

(1997 Öğrenci Andı)

   ANDIMIZ

       Türküm, doğruyum, çalışkanım,

       İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,

       yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

       Ülküm;yükselmek, ileri gitmektir.

       Ey Büyük Atatürk!

       Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe

       durmadan yürüyeceğime ant içerim.

       Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

       Ne mutlu Türk’üm diyene!

*Yabancı uyruklu öğrenciler “Öğrenci Andı”nı söylemek zorunda değildir.”

Bu güzel Andımız olan Öğrenci Andı’mıza dair yürürlükten kaldırılan bu 12. Madde tekrar gündeme getirilip bu maddedeki sözler bölüm bölüm okunarak nelerin neden gereksiz bulunduğu bir söylenilse.!

Ki, “Ders kitaplarında Avrupa Birliği projesi başlattık. 12 pilot ilde çalışma yürütüyoruz…” diyen, Öğrenci Andı’nın kaldırılmasıyla ilgili olarak da “Bu görüşü ben ifade etmedim, katılıyorum demedim. Sadece tartışılabilir dedim…”  diye de bir beyanda bulunan, “Andımız 1937 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı tarafından kaleme alınmış, 12 Eylül ihtilalinde birtakım eklemeler yapılmış bir and, çok da dünyada örneği yok.”(26 Kasım 2010) diye bir görüş belirten o dönemin Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu (2009/2011) tarafından 2010 yılı başında bir gazeteye verdiği ileri sürülen röportajında, “Andımız kutsal bir metin değil, değişebilir. Yenisini ben de yazabilirim. Bir çocuğun varlığı niye armağan olsun ki? İçerik olarak benim hoşuma gitmiyor…” ifadeleriyle Andımız’ı (beğenmediğini belirtircesine) eleştirmiş bulunmuş olmasından dolayı kimi Eğitim sendikaları ve Dernek temsilcileri de basın açıklamalarında ve yürüyüşlerde Andımız’ı okuyarak Andımız’ın kaldırılmasına tepki gösterilerinde bulunmuşlardı..  Birçokları gibi bir Yalova vekili (Muharrem İnce-Eğitimci)  de bir Meclis konuşmasında  Bakan Çubukçu’nun bu söylemlerinin yanlışlığına dair bir konuşma yapmıştı.. Ki, o dönemin bir Bursa Milletvekili (İsmet Büyükataman-Eğitimci), Meclis Başkanlığına 08.02.2010 /5581 tarihli başvurusuyla, kısmen açıklamalarda bulunduğu 12 maddelik sorusuna, ilgili bu Bakan tarafından kendisine yazılı olarak cevaplandırılmasını istediğine dair bir talepte bulunmuştu. (Milliyet…, 15.02.2010)] (Bu durum, belki de geniş halk kitleleri tarafından bilinmiyordur.)

80 yıl okullarımızda okunan ANDIMIZ (Öğrenci Andı) ülkemizde kaldırıldıysa da KKTC’nin kuruluşundan beridir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki İlköğretim Okullarında Andımız, Öğrenci Andı olarak her sabah okunmaya devam etmektedir.. Bu nedenle  Andımız, Öğrenci Andı olarak Ülkemizde de haftada bir gün dahi olsun her hafta başı okunması kararı bile bir temennimizdir..

Dönemin Milli Eğitim Bakanlığı’nca 2013 yılında okullarımızdan okutulması kaldırılan 80 yıllık Andımız ile ilgili olarak Türk Eğitim Sendikası’nın Danıştay’a açtığı dava sonunda Danıştay 8. Dairesi, 2018 yılında oy çokluğuyla aldığı karar ile Bakanlığın iptal kararını kaldırdığından Andımız’ın İlkokullarda yeniden okunmasına ortam oluşmuştu.. Ki, Danıştay’ın gerekçesinde Bakanlığın Andımızı kaldırmasında haklılık yönünün bulunmadığı belirtilmekteydi.  Kararın gerekçesinde, “İdari istikrar oluşturacak biçimde çok uzun zamandır bütün devlet okullarında ve hatta özel okullarda genç nesillerin anayasal vatandaşlık temelinde aidiyetini güçlendiren ve öğrencilerde değer oluşumuna katkı sunan ve her sabah ders başlamadan önce okutulması şeklinde uygulanan öğrenci andının kaldırılması, ancak bu değişikliği hukuka uygun kılacak bir bilimsel gerçeğe dayanması halinde olanaklıdır. Aksi tutum, idarenin sahip olduğu düzenleme yetkisini ve takdir hakkını hukuka uygun kullanmadığı anlamına gelecektir.” denilmekteydi.. Bu karar üzerine “Öğrenci Andı Geri Dönüyor” başlıklı haberler oluşunca Millî Eğitim Bakanlığı, “… karar kesinleşmedi, hukuki süreç devam ediyor” diye bir açıklamada bulundu.. Andımız’ın ilkokullarımızda yeniden okunmasına cevaz veren bu kararı uygulamadı.. Bu kararı benimsemeyen dönemin Millî Eğitim Bakanlığı, Danıştay 8. Dairesi’nin “Andımız Okullarda okunabilir” babında aldığı bu kararına karşı  karşıt bir tutum sergileyerek Andımız’ın tekrar okunmasına cevaz veren bu kararın iptali için Danıştay İdari Dava Kurulu’na itiraz ettiydi ve bu Danıştay kurulu, Danıştay 8. Dairesi’nin Okullarımızda Andımız’ın tekrar okunabilmesine cevaz veren kararını  iptal etti.. Bu karar ile birlikte Okulların Öğrenci Andı okutma yükümlülüğü ortadan kalkmış oldu.. (Ne bir tesadüftür ki, 2021 yılında bu Öğrenci Andı’na okuma yasağının verilişi kararı tam da İstiklâl Marşı’mızın kabulü yıldönümü günü olan 12 Mart’a denk gelmiş..)  İstiklâl Marşı’mızın yıldönümüne sevinilirken Örenci Andı’nın hukuken kaldırılışı birçok yurttaşımızı, yurtseverimizi yeniden üzmüştür..

Şehit ve gazilerimizin kutsal emaneti bu güzel Vatan Türkiye’mizin, hürriyetimizin ve Cumhuriyetimizin ve hatta Atatürkçülük ulviyetinin ebediliğine dair ANDIMIZ, her daim andımızdır..

Kemal KOÇÖZ (E.Eğitimci)
ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği)
Karasu Şubesi Kurucu eski Başkanı